İlçenin birçok yerinde yetiştirilen Erciş Üzümü’nün köklü bir geçmişi vardır. Karataşlar Mevkii'nde bulunan taşlar üzerine, "Kral II. Sarduri (M.Ö. 764-735) tarafından yazdırtılan ve halen ayakta olan çivi yazılı kitabede; Erciş'te üzüm bağlarının kurulduğunu, bağlardan üzüm çalanların cezalandırılacağı" (*) belirtilmektedir. Urartu Uygarlığı, taş işlemeciliğinin yanı sıra yetiştirmiş oldukları üzümlerle tanınıyorlar. M.Ö 600-900 Yılları arasında İlçede yaşayan ve üç adet ihtişamlı şehir kurdukları belirtilen Urartular döneminde, tarihi Zernaki Tepe Mevkii'nden Haydarbey Mahallesi’ne kadar olan alanların tamamının üzüm bağı olarak kullanıldığı belirtiliyor.
Küçük taneli ve ekşimsi farklı bir tadı bulunan Erciş Üzümü’nün bağbozumu, Eylül ayının sonlarından Kasım ayının başlarına kadar devam etmektedir.
Günümüzde Erciş bağlarının bir çoğu ne yazık ki bozulmuş, arsa olarak satılmıştır. Bir kaç kişinin ısrarı ile devam eden bağcılıkta elde edilen üzümlerin bir kısmı taze tüketilirken, kalanından pestil, bastık, cevizli sucuk, şıra, pekmez yapılmaktadır.
Erciş Vakfı; bağ kültürünün yaşaması, Erciş üzümünün yok olmaması için proje geliştirmektedir.
***
(*) Oktay Belli, "Erciş Bölgesinde Keşfedilen Urartu Sulama Tesislerine Toplu Bir Bakış" VI. Uluslararası Van Gölü Havzası Sempozyumu, İstanbul 2011, s. 41
Yararlanılan kaynak: www.ercis.gov.tr |